İsrail atakları sonucunda oluşan altyapı tahribatı nedeniyle Gazze Şeridi’nin Deyr el-Belah kentinde çadırları basan atık sular ve etrafı saran çöp yığınları sığınmacıların sıhhatini tehdit ediyor.
Kentin güneyinde yerinden edilmiş Gazzeliler, çadırların etrafında biriken çöp yığınları ve atık sular sebebiyle yayılan bulaşıcı hastalıklar ve haşerelerle çaba ediyor.
İsrail ordusunun altyapıyı maksat alması ve yakıt derdi nedeniyle atık suların tahliye edilemediği Deyr el-Belah kentindeki Filistinliler, milletlerarası kuruluşların kendilerinin ve çocuklarının hayatını tehdit eden atık su tehlikesine bir an evvel tahlil bulmasını istiyor.
Gazzeli Ummul Abid Baluşe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail atakları başladıktan sonra Gazze’nin kuzeyindeki Cibalya Mülteci Kampı’ndan Refah kentine göç ettiklerini, buraya yönelik kara taarruzlarının akabinde ise Deyr el-Belah’a sığındıklarını söyledi.
Deyr el-Belah’ta çok sıkıntı şartlarla karşılaştıklarını tabir eden Baluşe, kaldıkları yerin atık su arıtma tesisine yakın olduğunu, kanalizasyon sularının taşmasıyla büyük bir felaketin içine düştüklerini lisana getirdi.
Baluşe, çadırların dört bir yanında lağım sularının akmakla kalmayıp çadırların içine kadar sızdığını, çocukların yolda yürürken dizine kadar atık suya battığını ve çadırların etrafında çöp yığınlarının birikerek önemli bir sıhhat ve etraf tehlikesi oluşturduğunu belirtti.
KANALİZASYON SULARI TAŞARAK ÇADIRLARA DOLUYOR
Çocukların çadırların etrafına sızan atık sular nedeniyle yanlarında bir yetişkin olmadan dolaşamadığını, çok defa kanalizasyon sularının çadırlara dolduğunu söz eden Baluşe, “Çocuklar ortasında bulaşıcı hastalıklar ve bağırsak meselelerinin yayılmasından kaygı ediyoruz. Bölgede rahatsız edici ağır bir koku var ve dehşetli halde böcek dolu. Hakikat düzgün uyuyamıyoruz.” dedi.
İsrail hücumları nedeniyle Gazze kentinin Et-Tuffah Mahallesi’nden Refah’a oradan da Deyr el-Belah’a göç eden 44 yaşındaki İbrahim el-İyle de kaldıkları yerin yakınlarında kanalizasyon sularının daima taştığını söyledi.
İyle, “Çadırların dört bir yanında çöp yığınları ve kanalizasyon atıkları olduğu için sıhhat açısından son derece tehlikeli bir ortamdayız. Bölgede böcek, sinek ve fareler çok var. Bilhassa gebe bayanlar makûs kokuya dayanmakta büyük zorluk çekiyor. Çocuklarımızın hayatı tehlike altında. Ortamızda salgın hastalıklar yayılıyor.” diye konuştu.
Çocukların ishal ve mide hastalıklarına yakalandığını lisana getiren Gazzeli Ebu Muhammed Subh ise bölgede salgın hastalıkların süratle yayıldığını ve ilaç külfeti nedeniyle hastalıkların tedavi edilemediğini vurguladı.
Subh, “Küçük çocuklarımız ishalden bulaşıcı cilt hastalıklarına, bağırsak enfeksiyonlarından hepatite kadar çeşitli hastalıklara yakalanıyor.” ifadesini kullandı.
Dokuz yaşındaki Sunya el-İyle isimli Gazzeli çocuk ise atık suların taşarak çadırlara dolduğunu, makûs kokular ve böcekler nedeniyle sorun çektiklerini ve bölgede çoğalan sinekler yüzünden gece uzunluğu uyuyamadıklarını anlattı.
Filistinli çocuk, İsrail’in Gazze’yi maksat alan taarruzlarının bir an evvel durdurulmasını, yaşadıkları problemlerin son bulmasını ve sığınmacıların meskenlerine dönmesi temennisinde bulundu.
