Cumhuriyet Halk Partisi’nin gölge kabinesinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan sorumlu genel lider yardımcısı Yalçın Karatepe, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda Bakan Mehmet Şimşek ile görüştü. Yalçın Karatepe görüşmeye dair değerli açıklamalarda bulundu.
“ZAM YAPILMAMASINI ŞİDDETLE REDDEDİYORUZ”
Karatepe, “4 ana başlıkta tekliflerimizi sunduk. Harcama kısmından bakarsak paranın değerli bir kısmını üst gelir kısmının harcadığını görüyoruz. Bu açıdan emekli aylığındaki üzere artışların sınırlanmasının gerçek olmadığını görüyoruz. Bunları da Sayın Bakan ile paylaştık. Biz enflasyonun bu kadar yüksek seyrettiği bir devirde minimum fiyata yılın ikinci devrinde artırım yapılmamasını şiddetle reddediyoruz.” sözlerini kullandı.
“YAPILACAK ARTIŞ YÜZDE 20 ORANINDA KALACAK”
Gölge bakan Karatepe, “Memur emekli aylıklarındaki artış enflasyon farkı artı mukaveleden gelen diye bir tabir kullanılarak yapılıyor biliyorsunuz. Yılın birinci yarısında mukaveleden çıkan kısım yılın birinci yarısında ortaya çıkan enflasyondan düşülerek yapılacak. Bu biçimde bakıldığında yapılacak artış yüzde 20 üzere bir oranda kalacak” dedi.
Yalçın Karatepe’nin açıklamalarından öne çıkan başka satırbaşları ise şöyle;
“Benzer biçimde tarım konusundaki kanılarımızı paylaştık. Yalnızca milyonlarca çiftçimiz ve çalışanımız için değil tarımın bir güvenlik sorunu olduğunu ve asıl kıymetli olanın vatandaşın besine uygun fiyatla ulaşması için değerli olduğunu belirttik.
“90 MİLYAR DOLAR EKSİK GÖRDÜK”
Biz görüşmeye gitmeden evvel hesaplamasını yaptık, ulusal gelirin yüzde 1’i kadar dayanak olsaydı ne kadar olurdu mevcut dayanakla ne kadar diye. 90 milyar dolar bir eksik gördük. Ulusal gelire oranla baktığımız eksik verilen yıllarda ithalata harcanan fiyatın ne kadar arttığına da dikkat çektik. Şeker bile ithal ettik bunun için 1,4 milyar dolar para harcadık.
Dolayısıyla bizim çiftçimizden esirgediğimiz parayı biz yurtdışındaki çiftçilere transfer etmiş bulunuyoruz.
“DÜŞÜK GELİRLİDEN AZ YÜKSEK GELİRLİDEN FAZLA VERGİ” TALEBİ
Önemli mevzulardan bir tanesi vergide adaletin sağlanması. Vergi sisteminin adaletli olmadığını, bilhassa düşük gelirli vatandaşların üzerindeki vergi yükünün çok ağır olduğunu tabir ettik. Düzenleme yapılması konusunda Sayın Bakana bazı önerilerde bulunduk.
Örneğin şu an vergi dilimleri belirlenirken taban fiyat bunlardan düşülmüyor. Hasebiyle ocak ayında aldığı maaş ile vatandaşın aralık ayındaki aldığı maaşın ortasında büyük bir fark olduğunu tabir ettim. Bilhassa düşük gelirli vatandaşların ne kadar fazla vergi ödemek zorunda olduklarını paylaştık.
“VERGİ YÜZDE 100 ARTIRILDI LAKİN BORÇ FİYATI YÜKSELDİ”
Faiz oranları artırıldı. Lakin en yüksek faiz artışları kredi kartları ve kredili mevduat hesaplarında olduğunu biliyoruz. Daha vahim olanı bu hesaplar üzerine ya da kredi kartları üzerine kullanılan kredinin yüzde 30’u kadar verginin de vatandaşın omuzlarına yüklenmiş olması. Bu bizim kabul edebileceğimiz bir şey değil.
Muhtaç olan insan kredinin maliyetine bakma imkanına bile sahip değil. Ek hesaplardaki artış fiyatına baktık. Faizdeki artışa karşın, buradaki verginin Şimşek tarafından yüzde 100 artırılmasına karşın borç meblağı 260 milyar liraya yükselmiş durumda. Vatandaş geliri yetmediği için bu hesapları kullanarak yüksek faiz ödemek ve yüksek vergi de ödemek zorunda kalıyor.
İktidar bu hesapları kullanan vatandaşlardan ortalama 2 milyar lira vergi alıyor. Bunun bir tercih değil zorunluluktan kaynaklandığını belirttik.”
