(MARDİN) – Mardin Tabip Odası tarafından, Diyarbakır- Mardin ortasında üç gün evvel çıkan yangına ait hazırlanan ön raporda, “Yangının gece meydana gelmiş olması ve kimi yerleşim yerlerine ulaşımın zorluğu üzere sebeplerle karadan müdahalenin yetersiz kaldığı, yangına havadan müdahale edilmemesinin ve vilayetimizde yanık tedavi ünitesi bulunmaması sebebiyle çok sayıda hastanın civar vilayetlere sevk edildiği ve bu durumun yanık üzere acil müdahale gerektiren bir durum için yaşanan kayıpların artmasına sebebiyet verebileceği düşünülmüştür” tabirleri kullanıldı.
20 Haziran gecesi Diyarbakır ve Mardin ortasında çıkan 12 kişinin ömrünü yitirdiği, 78 kişinin etkilendiği yangına ait incelemeler ve soruşturmalar sürüyor.
Mardin Tabip Odasınca (MTO) yangına ait ön rapor açıklandı. Raporda, “Mardin’deki hastanelerde yanık tedavi ünitenin olmaması ve yangına havadan müdahale yapılmamasının can kayıplarında artmasına sebebiyet verdiği” belirtildi. Raporda, “Yangının gece meydana gelmiş olmasının ve kimi yerleşim yerlerine ulaşımın zorluğu üzere sebeplerle karadan müdahalenin yetersiz kaldığı, yangına havadan müdahale edilmemesinin yaşanan kayıpların artmasına sebep olduğu düşünülmüştür.” denildi.
Yapılan gönüllük davetine karşılık veren sıhhat işçisi ile birlikte kâfi sayıda sıhhat çalışanının olaya müdahale ettiği kaydedilen raporda, “İlimizde yanık tedavi ünitesi bulunmaması sebebiyle çok sayıda hastanın civar vilayetlere sevk edildiği ve bu durumun yanık üzere acil müdahale gerektiren bir durum için yaşanan kayıpların artmasına sebebiyet verebileceği düşünülmüştür” tabirleri kullanıldı.
“Afet bölgesi ilan edilmeli’
Yaşanan mağduriyetlerin süratlice giderilebilmesi maksadıyla kriz masası kurularak bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi gerektiği bildirilen ön raporda, “Yangın sonrası soğutma çalışmalarının yetersiz olduğu, bu durumun yeni yangınların çıkması açısından risk teşkil ettiği ve telaş yarattığı kaydedildi.
Raporda, şu sözler yer aldı:
“Yangın dumanındaki ince partiküller (parçacıklar) ağır/kalıcı kalp ve akciğer hastalıkları, kanser ve erken ölümlere sebebiyet verebilmektedir. Bilhassa astım, KOAH, bronşit üzere kronik akciğer hastalıkları ve kalp-damar hastalıkları olanlar, yaşlılar, çocuklar, gebeler, şeker hastalığı (diyabet) tanısı bulunan şahıslar daha büyük risk altındadır. Bilhassa yangından etkilenmiş yapılar yahut yakınlarında duman ve kül kalıntısı olan yerlerde paklık yapılırken, külü ve kalıntıları dağıtıp tekrar havaya karıştıracak aksiyonlardan uzak durmak, kâfi havalandırma ve başka kollayıcı tedbirlerin alınması konularına dikkat edilmesi değerlidir. Bu nedenlerle yangının halk sıhhatini ilgilendiren boyutlarıyla ilgili çalışmalar yapılması değerli görülmüştür. Edinilen birinci bilgiler, yangının elektrik tellerinden çıktığı ve rüzgarın tesiriyle süratle yayıldığı istikametindedir. Böylesine ruhsal açıdan zorlayıcı travmatik olaylarda varsa sorumluların tespiti, gerekli hukukî sürecin başlatılması, sürecin adil ve şeffaf bir biçimde yürütülmesi, adalet hissin tesisi ve ruhsal düzgünleşme süreçlerine olumlu tesirleri olan değerli bir durumdur. Ayrıyeten temel yaşamsal gereksinimlerin karşılanması ve günlük rutinlere süratlice dönülebilmesi travmanın güzelleşmesi ile ilgili değer arz etmektedir. Yaşanan mağduriyetlerin süratlice giderilebilmesi gayesiyle kriz masası kurularak bölgenin afet bölgesi ilan edilmesinin kıymetli olduğu kanaati oluşmuştur.”
