Trabzon‘da, küçük yaşta serebral palsi (beyin felci) tanısı konulan 11 yaşındaki Nazlı Öztürk, hayallerini gerçekleştirmek için 6 yıldır okul yollarını aşındırıyor.
Ayşegül ve Muammer Öztürk çiftinin 29 haftalıkken 1 kilo 460 gram dünyaya gelen kızları Nazlı, doğumunun 15. gününde beyin kanamasına bağlı çeşitli komplikasyonlar yaşadı.
Sağlık meselelerine ve düşük doğum yüküne bağlı olarak 39 gün kuvözde kalan Nazlı, taburcu edildikten sonra uzunca bir tedavi süreci geçirdi.
Bu kapsamda tedavi için gittikleri İstanbul’da 8 aylıkken serebral palsi tanısı konulan Nazlı, 4,5 yıl burada yaşadı. Süreçte bacaklarından 6 botoks, 2 de ameliyat olan Nazlı, okula gitmeyi çok isteyince ailesiyle yine Trabzon’a yerleşti.
Bursluluk imtihanında aldığı 477 puanla örnek oldu
Trabzon’da başladığı eğitim hayatını Kutlugün Ortaokulu 6. sınıfta sürdüren Nazlı, her sabah annesiyle konuttan çıkarak servise biniyor.
Annesinin kucağında servisten inip tekerlekli sandalyesine oturan Nazlı, kendisi için yaptırılan giriş ve çıkış rampasından okula giriyor.
Okuldaki başarısı ve azmiyle takdir toplayan Nazlı, sıkı sıkıya tuttuğu kalemini elinden bırakmıyor.
İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk İmtihanı’nda aldığı 477 puanla örnek olan Nazlı, hem edebiyata hem müziğe hem de resme yatkınlığıyla dikkati çekiyor.
Nazlı’ya, okulda vücut eğitimi derslerine katılamadığı için haftanın 3 günü fizik tedavisini destekleyici hareketler yaptırılıyor.
“Okulumu, öğretmenlerimi ve arkadaşlarımı çok seviyorum”
Nazlı Öztürk, AA muhabirine, günlerinin ekseriyetle okulda geçtiğini söyledi.
Hem fizik tedavi hem de okulunun kendisini biraz zorladığını lisana getiren Öztürk, “Özellikle okulumu, öğretmenlerimi ve arkadaşlarımı çok seviyorum.” dedi.
Öztürk, kalem tutmayı sevdiğini belirterek, “Kitap yazıyorum. Yazmayı ve okumayı çok seviyorum. Hayalim doktor olmak. Daha çok buna kardeşim beni yönlendirdi. Birçok sıhhat kitabım var, çok enteresan geliyor.” diye konuştu.
Resim ve müzikle de ilgilendiğini anlatan Öztürk, “Genellikle müzikle olan aktivitelerin hepsinde varım diyebilirim. Okulda olmak çok hoş. Hele bu türlü arkadaşlar, bu türlü hocalar olduktan sonra ben okuldan konuta dönmek bile istemiyorum.” tabirlerini kullandı.
Öztürk, bursluluk imtihanını kazanmaktan duyduğu memnunluğu lisana getirerek, en büyük destekçisinin ailesi olduğunu kaydetti.
“Nazlı üzere bir öğrenciye sahip olmaktan çok mutluyuz”
Kutlugün Ortaokulu Müdürü Kemal Yazıcı da Nazlı’nın yalnızca bedensel manada dezavantajlı, akademik manada ise bir o kadar başarılı, sevdikleri ve paha verdikleri bir öğrenci olduğunu söz etti.
Okulda bir yıldır müdürlük yaptığını aktaran Yazıcı, vazifeye geldiğinde Nazlı ile ilgili bilgi edildiğini anlattı.
Nazlı’nın öğretmenlerini çok seven, öğretmenleriyle daima diyalog halinde bir öğrenci olduğuna işaret eden Yazıcı, “Bir öğrenciden beklenen her şeyi Nazlı’dan alabiliyorsunuz. Derslerinde çok başarılı. Nazlı okulda çok mutlu. Okulu çok seviyor, bunu gözlerinden anlayabiliyorsunuz. Nazlı’yla olmaktan, Nazlı üzere bir öğrenciye sahip olmaktan çok memnunuz.” diye konuştu.
Yazıcı, Nazlı’nın 2 yıl sonra LGS imtihanına gireceğini de kaydederek, “Çok âlâ bir lisede okuyacağına eminim. Nazlı’yı yetiştirme, yönlendirme manasında biz elimizden geleni yapacağız. Güzel bir lisede, sonra da yeterli bir üniversitede eğitim göreceği kanaatindeyim. İnşallah onun için en hoşu olacak.” sözlerini kullandı.
“Kalbi, azmi, çalışkanlığı ve uğraşı onu herkesten farklı kılıyor”
Sınıf öğretmeni Aysel Kaygusuz, kalbi, azmi, çalışkanlığı ve gayretinin Nazlı’yı herkesten farklı kıldığını vurgulayarak, bu türlü bir öğrenciyle oldukları için şanslı hissettiklerini söyledi.
Kaygusuz, Nazlı’nın sorumluluklarının üstünde sorumluluk almaya çalıştığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Bunları da muvaffakiyetle yerine getiriyor. Burslulukta da çok hoş bir muvaffakiyet elde etti. Aslında beklediğimiz bir başarıydı. Onun ismine çok heyecanlıydık lakin o bizden daha sakin kalmayı başardı. Türkçeden tüm soruları yanlışsız cevapladı. Hakikaten birçok öğrencinin yapamadığını Nazlı başardı, onunla gurur duyuyoruz.”
Aysel Kaygusuz, hiçbir şeyin Nazlı için bir mahzur olmadığını, onun çok başarılı işlere imza atacağına inandığını lisana getirdi.
Anne Ayşegül Öztürk de kızının, öğretmenlerinin dayanağıyla çok hoş yol katettiğini söyledi.
Kızına her manada güvendiğini vurgulayan Öztürk, “Nazlı doktor olmak istiyor. İnşallah olur.” dedi.
