Azerbaycan’ın Şuşa kentinde, Türkiye ile ikili bağlantıları müttefiklik seviyesine yükselten Şuşa Beyannamesi’nin 3. yılı dolayısıyla Yeni Azerbaycan Partisi (YAP) tarafından organize edilen aktifliğe konut sahibi Azerbaycan’ın yanı sıra Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Macaristan’dan yetkililer ve uzmanlar katıldı.
Konferansta AK Parti Genel Başkanvekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, AK Parti Genel Lider Yardımcısı, Dış İlişkiler Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, TBMM Türkiye-Azerbaycan Dostluk Kümesi Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım da yer aldı.
Etkinliğe Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel, Özbekistan Ali Meclisi Yasama Meclisi Lider Yardımcısı, Özbekistan Liberal Demokrat Partisi Önderi Aktam Haitov ile Kazakistan Amanat Partisi İcra Sekreteri Daulet Keribek de iştirak sağladı.
Azerbaycan Ulusal Marşı’nın okunmasıyla başlayan aktiflikte Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Siyasi Partilerle Bağlar ve Yasama Yetkisi Dairesi Başkanı Adalet Veliyev, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in konferans iştirakçilerine mektubunu okudu.
AK Parti Genel Başkanvekili ve Bursa Milletvekili Ala, aktiflikte yaptığı konuşmada, Azerbaycan’ın egemenliğini, toprak bütünlüğünü, huzurunu ve güvenliğini bölgenin suhuletinin anahtarı olarak gördüklerini söyledi.
Ala, Türkiye olarak Azerbaycan topraklarının haksız ve hukuksuz işgaline karşı birlikte çaba ettiklerini, ikili ve milletlerarası seviyede örnek dayanışma sergilediklerini belirtti.
Karabağ’da elde edilen zaferin Türkiye’de de birebir coşkuyla kutlandığını söyleyen Ala, şunları kaydetti:
“Şuşa, Türk ve İslam dünyasına mal olmuş vatan toprağıdır. Şuşa Beyannamesi’ni Türkiye ile Azerbaycan’ın eşsiz kardeşlik ve dayanışması, ikili ve bölgesel vizyonları çerçevesinde pahalandırmak gerekir. Şuşa Beyannamesi, son derece esaslı ve sağlam temeller üzerine inşa edilmiştir. Bu evraka temel oluşturan münasebetlerimiz, gücünü ortak tarihimizden, lisanımızdan, kültürümüzden, örf ve adetlerimizden ve gönül bağımızdan almaktadır. Şuşa Beyannamesi, ikili ilgilerimizin hukuksal yerini perçinlemiş ve geleceğinin rotasını çizmiştir.
Bu evrak, bağlarımızı müttefiklik düzeyine ulaştırmasının yanı sıra dileklerimizi ve amaçlarımızı gerçekleştirmek için hepimize cumhurbaşkanlarımızca verilen rehber ve talimat niteliği taşımaktadır.”
– “TÜRKIYE VE AZERBAYCAN BİRLİKTELİĞİ, ORTAK COĞRAFYAMIZ İÇİNGÜÇLÜ GARANTİ KAYNAĞIDIR”
Ala, beyannameyle Türkiye ile Azerbaycan ortasındaki ilgilerin her alanda daima daha üst seviyeye taşındığını vurguladı.
Şuşa Beyannamesi’nin yalnızca ikili bağlantılara ışık tutan rehber değil birebir vakitte bölgesel güvenlik ve kalıcı barışı temel alan doküman olduğuna dikkati çeken Ala, “Türkiye ve Azerbaycan birlikteliği bir tehdit değil ortak coğrafyamız için güçlü teminat kaynağıdır. Global ve bölgesel çapta büyük değişimlerin ve dalgalanmaların yaşandığı böylesine çalkantılı bir devirde Şuşa Beyannamesi’nin bedeli ve kıymeti çok daha âlâ anlaşılmaktadır.” sözlerini kullandı.
Gazze’de yaşananlara da değinen Ala, “Tüm gayretlerimize karşın ne yazık ki Gazze’de pak kardeşlerimizin kanı akmaya devam ediyor. 21. yüzyılda toplu mezarların bulunduğu, insanların açlıktan ölmeye mahkum bırakıldığı bu ölçüde bir katliam, dünya ve insanlık için utanç kaynağıdır. Dünya, bu alçak taarruzları durdurmak için gerekli somut adımları atmaya mecburdur.” formunda konuştu.
– “KKTC OLARAK TÜRK DEVLETLERİ TEŞKILATINA TAM ÜYELİĞE HAZIRIZ”
KKTC Başbakanı Üstel, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olarak girmesinin, Türk dünyasının son yıllardaki dayanışma vizyonunun gerçek bir örneği olduğunu söyledi.
Üstel, bu gelişmenin kardeş Türk devletlerinin yan yana, omuz omuza olduğunu bir kere daha tüm dünyaya kanıtladığını kaydederek, “Türk dünyası ailesinin tartışılmaz bir üyesi olan Kıbrıs Türk halkı, Türk Devletleri Teşkilatının bir üyesi olmaktan büyük onur ve memnunluk duymaktadır.” dedi.
Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık uğraşına ve karşılaştığı haksızlıklara değinen Üstel, “Kıbrıs Türk halkının yürütmekte olduğu varoluş çabasında sizlerin dayanışması ve takviyesi bizler için çok değerlidir. Yaşananların akabinde 2020 yılı ile birlikte tıpkı Azerbaycan üzere, kendi göbeğimizin bağını kendimiz kesmeye karar verdik ve yeni dış politik vizyonumuzu ortaya koyduk. Bu vizyon, tıpkı burada bulunan tüm Türk devletleri üzere özgürce, hükümran biçimde, kendi topraklarımızda ve kendi devletimizde, sonsuza dek yaşama vizyonudur.” diye konuştu.
Üstel, Azerbaycan ve başka Türk ülkeleriyle ilgilerinin her geçen gün geliştiğini belirterek, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Azerbaycan Ulusal Meclisinde KKTC Dostluk Kümesi kuruldu. Bu, en kolay tabirle meclislerimizin birbirini tanıması manasına gelmektedir ki bu, çok değerli bir adımdır. İnanıyorum ki çok yakın bir gelecekte Türk Devletleri Teşkilatına üye tüm ülkelerin hem siyasal partileri ile, hem de meclisleri ile buna emsal işbirliği antlaşmalarına imza atacak ve çok kısa müddette onlarla da kucaklaşacağız. KKTC olarak Türk Devletleri Teşkilatına tam üyeliğe hazırız ve inanıyoruz ki bu da çok kısa bir müddette gerçekleşecektir.
Tüm Türk Devletleri Teşkilatı üyelerinden siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel bağlarımızı geliştirme noktasında kapılarını bize açmasını bekliyoruz.”
