Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Öğretmen Akademileri ve Atölyeleri 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı Kapanış Dersi’ne katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Kacır, “Hedefimiz, Türkiye’nin kendi uydularını kendi roketleriyle ve inşallah Ulusal Uzay Programı kapsamında kuracağımız bir uzay limanından uzaya gönderiyor olmak.” dedi.
Bakan Kacır, “Türkiye’nin 10 yıllık maksatları var Ulusal Uzay Programı kapsamında. Bunlardan biri bu uydu projelerinin devamına yönelik maksatlar.
Türkiye inşallah TÜRKSAT 6A’dan sonra uydu ihracatçısı bir ülke haline de gelecek. Yeni jenerasyon uydular yapacağız. Alçak yörünge uydu kadrolarını Türkiye’de yerli ve ulusal olarak üreteceğiz, geliştireceğiz.” şeklinde konuştu.
İstanbul Öğretmen Akademileri ve Atölyeleri’nin 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı Kapanış Dersi programı İstanbul Teknik Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Programa Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İsmail Koyuncu, İstanbul Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Doç.Dr. Murat Mücahit Yentür, bakanlık temsilcileri ve öğretmenler katıldı. Program, Öğretmen Akademileri tarafından hazırlanan canlı müzik dinletisiyle başladı. Programda bir konuşma yapan Sanayi Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır Türkiye’nin teknolojik gelişmelerinin eğitimle bağlantısını pahalandıran bir sunum yaptı.
“BU MİLLETİN ÖZ EVLATLARI TÜRK’ÜN İMZASINI GÖKYÜZÜNE ATTILAR”
Bakan Kacır, “2000’li yıllarda bir şey oldu. Dünyada insansız sistemler, robot uçaklar diyebileceğimiz insansız hava araçları süratle yaygınlaşmaya başladı. Türkiye için insansız hava araçlarına erişim kıymetliydi Zira Türkiye 80’li yıllardan beri terörle uğraş eden bir ülkeydi. Ne vakit bu milletin öz evlatları Türkiye’yi ulusal insansız hava araçlarıyla tanıştırdı buluşturdu, işte Türkiye terörü topraklarından kazıyıp attı. Türk milletinin evlatları Bayraktar ile ANKA ile, Akıncı ile, Aksungur ile Anka 2 ile, Anka 3 ile, Kızılelma ile ve havacılıkta Hürkuş ile, Hürjet ile, Atak ile, Gökbey ile ve 5. kuşak ulusal muharip uçağımız KAAN ile Türk’ün imzasını gökyüzüne attılar.ö dedi.
“YENİ KUŞAK TEKNOLOJİYE LOKOMOTİF OLMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Kacır, “Eğer TOGG 2018 yılında kurulmamış, 2011 yılında kurulmuş olsaydı Türkiye tahminen bugün o Amerikan markası üzere rakiplerinin birkaç misli pahaya sahip bir markaya sahip olacaktı. Lakin geç olsun güç olmasın. Nihayetinde adeta köprüden evvel son çıkıştan çıktık. Yeni kuşak teknolojiye birinci kez vagon olmadık, lokomotif olmaya çalışıyoruz. Birinci kere yeni kuşak teknolojinin salt müşterisi olmuyoruz, geliştiricisi ve üreticisi olmaya uğraş ediyoruz. Şu anda ortanca yaşımız yaklaşık 33’ü geçtik biraz. O manada biraz yaşlandığımızı söyleyebiliriz lakin mukayese edecek olursak Avrupa’nın ortanca yaşı 43. Almanya’nın ortanca yaşı 48. Yani biz Avrupa’dan 10, Almanya üzere birtakım ülkelerden 15 yaş daha genciz. Bu büyük bir talih ve büyük bir fırsat. Zira bütün dünyayı genç insanların kurduğu teknoloji grupları, teknoloji teşebbüsleri ve bu teknoloji teşebbüslerinin geliştirdiği yüksek teknoloji eserleri ve teknoloji hizmetleri değiştiriyor dönüştürüyor.ö diye konuştu
“YENİ JENERASYON UYDULAR YAPACAĞIZ”
Türkiye’nin amaçları ortasında yer alan uzay programlarına da değinen Bakan Kacır, “Türkiye’nin 10 yıllık maksatları var Ulusal Uzay Programı kapsamında. Bunlardan biri bu uydu projelerinin devamına yönelik gayeler. Türkiye inşallah TÜRKSAT 6A’dan sonra uydu ihracatçısı bir ülke haline de gelecek. Yeni jenerasyon uydular yapacağız. Alçak yörünge uydu gruplarını Türkiye’de yerli ve ulusal olarak üreteceğiz, geliştireceğiz.
Bu alan çok değişti değerli hocalarım. 10 yıl önceye nazaran 1 ünite yükü uzaya göndermenin maliyeti neredeyse 10’da 1 düzeyine düştü ve 10 yıl evvel yılda fakat 100 uydu uzaya gönderiliyorken artık birden fazla alçak yörüngeye gönderilen daha ufak uydular olmak üzere yılda 2 bin uydu uzaya gönderiliyor. Yani muazzam bir paradigma değişimi yaşanıyor uydu teknolojilerinde. Biz bu paradigma değişimini inşallah yakalayacağız; fakat bunun yanında kendi roket teknolojimizi de geliştiriyoruz.
Hedefimiz, Türkiye’nin kendi uydularını kendi roketleriyle ve inşallah Ulusal Uzay Programı kapsamında kuracağımız bir uzay limanından uzaya gönderiyor olmak. Memleketler arası bir işbirliğiyle kendi uzay limanımızı da kuracağız ve kendi uydularımızı kendi roketlerimizle kendi uzay limanımızdan uzaya göndereceğiz. Çok uzak değil bu gelecek Allah’ın izniyle” biçiminde konuştu.
“DÜNYADA VARSA BİR UMUT IŞIĞI O DA BU TOPRAKLARDA”
Teknoloji ve insanlık faydasına kullanım ilgisi hakkında da konuşan Kacır, “İsrail’in Ekim ayından bu yana yaklaşık 250 gündür canlı yayında insanlığa soykırım izlettiği bir periyotta yaşıyoruz. Ve bütün bunları yok etmeye çalıştığı toplumda bulunmayan teknolojik kabiliyetleri kendinde görmesi sayesinde gerçekleştiriyor, kendince.
Kuralı, adil bir çerçevesi olmayan teknolojinin insanlık için fakat bir felakete neden olabileceğini aslında hepimize canlı yayında izletiyor. İşte bu türlü bir çerçevede dünya tarihinin en büyük teknolojik kırılımlarından birine adım atıyoruz. Yapay zekayla birlikte insanlık yaşadığı en büyük kırılımlardan birini daha yaşayacak.
Elimizde adil global nizama dair çok güçlü bir umut maalesef yok. İnanın bütün bu yaşananların farkında olan herkes için dünyada varsa bir umut ışığı o da bu topraklarda. Yani hem sahip olduğu teknolojik kabiliyetler, sahip olduğu beşeri sermaye, insan değeri, insan kaynağı hem elde ettiği tarihi deneyim hem global seviyede dünyanın dört bir tarafında tarih boyunca günahsızlara, mahzunlara, mazlumlara uzattığı el ve nihayetinde tarih boyunca adaleti ve merhameti yeryüzünde hakim kılma gayreti içinde olmuş olması Türk milletinin bu türlü bir devirde insanlık için tahminen de tek umut kaynağı haline gelmesine vesile oldu” dedi.
Konuşmaların akabinde Bakan Kacır’a hediye takdim edilirken, Öğretmen Akademisi’ni tamamlayan öğretmenlere muvaffakiyet sertifikaları verildi. Program, Bakan Kacır ile programa katılanların fotoğraf çektirmesiyle sona erdi.
