Minel Atak, Ankara’da kreşteki öğretmenlerin tavsiyesi üzerine 3,5 yaşında Türkiye Üstün Zekalılar ve Üstün Yetenekliler Eğitim Kültür Sıhhat Vakfı tarafından yapılan teste girdi.
Burada “üstün zekalı çocuk” kategorisine alınan ve ailesi tarafından bilişim alanına yönlendirilen Atak, 5 yaşında İngilizce öğrenmeye başladı ve 7 yaşında oyun yazdı.
Babasının vazifesi münasebetiyle daha sonra Ankara’dan Erzurum’a yerleşen Atak, çalışmalarını Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Teknoloji Kadrosu Vakfı iştiraki ile kurulan Bilim Erzurum’da sürdürdü.
Atak, oyun ve robotik kodlamalar üzerine çalışmalarını devam ettirerek, girdiği birçok yarışta yazılım alanında muvaffakiyetler elde etti.
Erzurum’da özel bir okulda 5. sınıf öğrencisi olan Atak, bilgi yarışı oyunu, robot otomobiller, sanal çiçek sulama sistemleri, led sistemleri olmak üzere 6 proje oyunu ve 10’dan fazla robotik kodlama yaptı.
Yangın söndürme sistemi ve sıhhatte dron projeleri ile 2 sefer TEKNOFEST’e katılan Atak, ayrıyeten tasarlayıp “Mineloji” ismini verdiği oyun ile TÜBİTAK yarışlarında Erzurum’a üçüncülük mükafatı kazandırdı.
Erzurum Büyükşehir Belediyesince düzenlenen Üretken Akademi Eğitimi’ne 15-35 yaş hududu olmasına karşın katılan Atak, en küçük mezun olarak hazırladığı “savunma sanayi oyunu” bitirme projesi ile akademi eğitimini muvaffakiyetle tamamladı.
“GENETIK MÜHENDISI OLMAK ISTIYORUM”
Minel Atak, AA muhabirine, kendi oyunlarını geliştirip, programlar yazdığını söyledi.
İlk olarak temel kodlama eğitimi ile başladığını ve akabinde yazılım alanında kendini geliştirdiğini söz eden Atak, Erzurum’da düzenlenen sıfır atık çalışmaları kapsamındaki bir müsabakada da yazılım alanında birinci olduğunu lisana getirdi.
İleride tıp alanında çalışmalar yapmak istediğini anlatan Atak, “Öncelikle okul derslerimi yapıyorum. Boş vakitlerimde insanlara fayda sağlayabilecek projeler yapmaya çalışıyorum. Robot tabiplerin imalinde rol almak, gelecekte tıbba yardım edecek yeni icatlar geliştirmek istiyorum. Tıp alanında insanlara giydirilebilir teknolojide yardımcı olup, genetik mühendisi olmak istiyorum. Bu müddette oyunlar yazıyorum.” dedi.
“KENDİ ODASINDA BİR BİLİŞİM DÜNYASI VAR”
Anne Emel Atak ise kızının çocukken oyuncaklardan fazla elektronik eşyalarla oynadığını belirtti.
Bu durumun kendilerinin dikkatini çektiğini söyleyen Atak, şöyle konuştu:
“Öğretmenleri farklı olduğunu ve bununla ilgili test yapılması gerektiğini söylediler. Ankara’da bir vakfın yaptığı testte Minel’e, üstün zekalı olarak teşhis konuldu. Bundan sonra biz ailece Minel’in neye karşı yatkınlığı olduğunu gözlemlediğimizde, bilişimle ve teknolojiye ilgili olduğunu gördük ve yönlendirdik. Benden oyuncak isteyince seve seve alıyorduk.
Mesele oyun konutu alıyorduk ancak odaya girdiğimde o oyun konutu ile oynamak yerine, konuta nasıl asansör yapılır nasıl kablo çekilir diye bakardı. Her alanda kitap okuyor. Kendi odasında bir bilişim dünyası var. Minel’in hayatı aslında kablolar.”
Bilim Erzurum’a teşekkür eden Atak, kızlarının Türkiye’nin Ulusal Teknoloji atılımına katkı sunmasını istediğini söyledi.
Bilim Erzurum Yazılım Merkezi Koordinatörü Mustafa Ergincan da yaklaşık 2 yıldır birlikte çalıştıkları öğrencisi Minel Atak’ın en büyük farkının çalışkanlığı olduğunu söyledi.
Atak’ın yapılan yapay zeka konferanslarına katılan tek ortaokul öğrencisi olduğunu lisana getiren Ergincan, “Minel’in yaşında Türkiye’de tahminen üç dört çocuk vardır ya da yoktur. Fazlası olduğunu düşünmüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
