İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Kemal Kılıçdaroğlu katılmazken avukatı hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan avukat Celal Çelik, söz konusu olayda Anayasa’nın 83. hususu yeterince kovuşturma ve soruşturma yapılamayacağını söyledi.
Avukat Çelik, Kılıçdaroğlu hakkında düşme kararı verilmesi gerektiğini tabir ederek, “Yargılamaya devam olunacaksa ispat hakkımızın kullanılarak kanıtların toplanmasını talep ediyoruz, kanıtlar toplandıktan sonra savunma basamağına geçilecektir, mahkeme evvelki ilamında düşme kararı vermiştir.” dedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme, Kılıçdaroğlu’nun üzerine atılı kabahatin şikayete natürel olması, müşteki avukatının 14 Eylül 2023’te mahkemeye sunduğu dilekçede şikayetinden vazgeçmesi, kelam konusu olayda şikayet olmaması ve Türk Ceza Kanunu’nda yer alan “soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar” unsuru ve Anayasa’da yer alan “yasama dokunulmazlığı” unsuru nedeniyle kovuşturma kaidesinin gerçekleşmeyeceği gerekçesiyle açılan davanın düşmesine karar verdi.
İDDİANAME VE DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Cürümler Soruşturma Ofisince hazırlanan iddianamede, 61. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın avukatının şikayeti üzerine Kılıçdaroğlu hakkında soruşturma başlatıldığı belirtiliyordu.
İddianamede, şikayet dilekçesinde Kılıçdaroğlu’nun 26 Kasım 2014’te CHP’nin Beşiktaş’ta düzenlediği İstanbul Bölge Toplantısı’nda 17-25 Aralık operasyonlarıyla ilgili kullandığı sözlerde tenkit boyutlarını aşarak hakaret içerikli sözler kullandığı aktarılılıyordu.
Bu kapsamda Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kamu görevlisine karşı vazifesinden ötürü alenen hakaret” hatasını işlediği belirtilen iddianamede, 3 ay 15 günden 2 yıl 4 aya kadar mahpus cezası talep ediliyordu.
İddianameyi kabul eden İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesi, 23 Şubat 2018’te yaptığı duruşmada, Anayasa’nın 83. unsuru yeterince, Kılıçdaroğlu’nun sarf ettiği sözleri daha evvel Meclis çalışmaları ile CHP Küme Toplantıları’nda söylediğini, Meclis çalışmalarında söylenen kelamlar ve ileri sürülen niyetleri Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulmanın o oturumdaki Başkanlık Divanı’nın teklifi üzerine Meclisçe yasaklanması kuralına bağlandığı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar vermişti.
Erdoğan Bayraktar’ın avukatının itirazı üzerine belgeye bakan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesi, 8 Nisan 2021’de mahallî mahkemenin kararını bozmuştu.
Üst mahkemenin kararında, mahallî mahkemenin davayı karara bağlanmasının akabinde, 24 Haziran 2018’de yapılan 27. Devir Genel Seçimleri’nde, Kılıçdaroğlu’nun yine İzmir milletvekili seçilerek dokunulmazlık kazandığı belirtilmişti.
Kararda, bu nedenle yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ait dava kuralı sürecinin sonucuna nazaran sanığın türel durumunun belirlenmesi zorunluluğunun bozmayı gerektirdiği kaydedilmişti.
Yerel mahkemece tekrar görülen davada mahkeme, durma kararı vermişti.
28. Devir Milletvekili Genel Seçimi’ne katılmayan Kılıçdaroğlu, aday olduğu Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’ni de kaybetti. Yasama dokunulmazlığı kalkan Kılıçdaroğlu’nun evrakı, İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti.
