Yılmaz, Yapay Zeka Siyasetleri Derneğinin düzenlediği AI Tomorrrow Summit aktifliğine katıldı.
Burada konuşan Yılmaz, her yeni gün yapay zeka uygulamaları açısından çığır açan gelişmelere tanıklık edildiğini, üstelik bu gelişmelerin tarihteki hiçbir değişimle karşılaştırılamayacak kadar süratli bir formda gerçekleştiğini söyledi.
Yapay zekanın dönüştürücü tesirinin, halihazırda eğitimden tarıma, sıhhat dalından güce ve iktisada kadar hayatın pek çok alanında hissedilir durumda olduğuna işaret eden Yılmaz, yapılan bir çalışmaya nazaran 2030 yılına kadar yapay zekanın global iktisada katkısının yaklaşık 15,7 trilyon dolara ulaşacağının kestirim edildiğini, bu artışın 6,6 trilyon dolarının üretkenlikten, 9,1 trilyon dolarının ise tüketim tesirinden kaynaklanacağının düşünüldüğünü lisana getirdi.
Cevdet Yılmaz, öbür bir araştırmada ise global gayrisafi ulusal hasılanın 2030’da yapay zekaya dayalı teknolojiler sayesinde yüzde 14 artış göstermesinin ve buna nazaran yapay zeka teknolojilerinin global iktisada Çin ve Hindistan’ın bugünkü ekonomik büyüklüğünden daha fazla katkı sağlamasının beklendiğini belirterek, IMF tarafından yapılan bir araştırmaya nazaran dünya genelindeki işlerin yaklaşık yüzde 40’ının yapay zekadan etkileneceğini kaydetti.
Yapay zekanın potansiyelinden en düzgün halde yararlanmak ve bu alandaki riskleri minimize etmek için devletlerin sağlam yapay zeka siyasetlerine sahip olması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Yapay zeka teknolojisinin dataya dayalı tabiatı, bir taraftan nitelikli data üretimini ve bu bilginin ilgili ekosisteminde aktif paylaşımını gerektirirken öteki taraftan kelam konusu bilgilerin işlenmesinde mahremiyetin korunması, siber güvenliğin temini ve etik prensiplerin gözetilmesi üzere zorlukları da beraberinde getiriyor. Hasebiyle yapay zeka alanında, bir taraftan fırsatlardan yararlanırken bu fırsatları değerlendirirken başka taraftan da birçok açıdan oluşturduğu tehditleri, riskleri de yeterli yönetmemiz ve bunları da daima birlikte yönetmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
“EYLEMLERİMİZİN YÜZDE 50’SİNİ GERÇEKLEŞTİRMİŞ DURUMDAYIZ”
Yılmaz, Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Yönlendirme Kurulu Toplantıları ile kamuda yapay zeka ile eş güdümü sağlama uğraşlarını sürdürdüklerini anlatarak, şu bilgileri paylaştı:
“2021 yılında yayımladığımız ve 5 yıllık bir süreyi kapsayan Ulusal Yapay Zeka Stratejimiz ile bu alandaki uzun vadeli perspektifimizi ortaya koymuş durumdayız. Strateji kapsamında hazırladığımız hareket planının birinci 2,5 yılında kıymetli ilerlemeler kaydettik ve aşağı üst hareketlerimizin yüzde 50’sini gerçekleştirmiş durumdayız. Stratejimizin odağında, yapay zeka teknolojilerine ait insan kaynağımızı geliştirmek, teknik altyapımızı kuvvetlendirmek ve kaliteli dataya erişimi kolaylaştırmak var. Mevcut aksiyon planımızda, 32 hareket yapay zeka alanında uzman yetiştirme ve istihdama yönelik ve bunların 9’u direkt iş gücünün yapısal dönüşümüne odaklanmakta. Bölümün süratle dönüşen gereksinimlerinin üniversite müfredatıyla ahengini sağlamak öbür bir önceliğimiz. Eğitim sistemimizdeki içerikle, iş gücü piyasamızın gereksinimlerini örtüştürmezsek sağlıklı, tesirli sonuçlar alamayız. Münasebetiyle her alanda olduğu üzere yapay zeka alanında da gelişen iş gücü piyasasındaki gereksinimlerle eğitim sistemi ortasındaki bu köprüyü, bu bağı çok güçlü kurmak zorundayız.”
Türkiye’de halihazırda 40’tan fazla yapay zeka odaklı yüksek lisans ve doktora programı ile 30’un üzerinde üniversitede ileri analitik, yapay zeka ve robotik araştırma merkezleri bulunduğunu, ileride bu alanda uzmanlaşmış bir üniversitenin olabileceğini lisana getiren Yılmaz, gelecek periyotta yapay zeka alanında 71 adet yeni ön lisans ve lisans programının açılmasının planlandığını, ayrıyeten alana mahsus meslek standartlarıyla marifet haritalarının da çıkarıldığını bildirdi.
Cevdet Yılmaz, genç kuşağın çığır açan teknolojilere ahenginin çok değerli olduğunu, bu bağlamda Ulusal Eğitim Bakanlığının her kademede eğitim müfredatını, yapay zeka mevzularını da kapsayacak halde güncellediğini ve 81 vilayette atölyeler açmaya devam ettiğini aktardı.
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin başlattığı Dijital Genç Yapay Zeka Ekosistemi projesiyle, üniversitelerdeki yapay zeka ile ilgili öğrenci kulüplerinin tek bir çatı altında toplanmasını ve gençlerin uygulamaya dayalı eğitimler, yarışlar ve eğitim sonrası meslek takviyeleriyle çalışmalarını daha ileriye taşımayı hedeflediklerini belirtti.
Yapay zeka ekosisteminin gelişimini çok önemsediklerini, TÜBİTAK’ın hayata geçirdiği yapay zeka ekosistem davetleriyle özel bölüm ve akademiyi, yapay zeka odaklı çalışmalarda bir ortaya getirip ortak çalışmaları desteklediklerini bildiren Yılmaz, “Ülkemizde halihazırda yaklaşık 750 yapay zeka odaklı teşebbüs startup var ve kamu takviyeleri sayesinde bu sayının önümüzdeki periyotta süratle artmasını bekliyoruz.” ifadesi
ni kullandı.
“BUNU DA YENİ TEKNOLOJİLERLE ÇOK DAHA FAAL HALDE YAPACAĞIMIZA İNANIYORUM”
Türkiye’de halihazırda orman yangınlarıyla çaba, ekin alanlarının tahlili, gümrük risk tahlilleri, KOBİ danışmanlığı, savunma endüstrisi, sıhhat takviye hizmetleri üzere alanlarda, ileri analitik ve yapay zeka uygulamalarının kamuda faal olarak kullanıldığını aktaran Yılmaz, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Esas olan da burada üretkenlik, verimlilik. Geçen gün biliyorsunuz bir tasarruf ve verimlilik paketi ilan ettik. Bilhassa bu devir yalnızca tasarruf paketi demedik. Tasarruf ve verimlilik paketi dedik. İşin özü verimlilik. Ünite kaynakla daha fazla sonuç üretmek. Ülkemiz, insanımız, insanlık için refah üretmek. Bunu da yeni teknolojilerle çok daha aktif biçimde yapacağımıza inanıyorum. Bunu yaparken yalnız toplumsal adaleti, toplumsal istikrarları gözetmemiz ve bu teknolojilerin yeni eşitsizlikler üretmemesi de çok değerli. Münasebetiyle ülkemizin dört bir yanında ve bütün toplumsal kesitleri içine alan bir süreç tasarlamamız çok değerli diye düşünüyorum. Öteki yandan çevresel boyut da çok çok değerli. İklim değişikliği, su üzere temel kaynakların kullanımında güç ile güç üretimi, sıfır karbon gayesine ulaşma üzere vizyonlarımızda yapay zekanın çok kritik yollar oynayabileceğine yürekten inanıyorum. Kamu Yapay Zeka Ekosistemi Daveti ile kamu kurumlarımızın bu cins alanlarda uğraşları desteklemeye devam edeceğini söz etmek istiyorum. Öte yandan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Dijital Dönüşüm Ofisinin ağır çalışmaları sonucunda 2021 yılında Dijital Avrupa Programı’na iştirak için başlayan müzakereler tamamlandı ve geçtiğimiz yıl ülkemiz programa dahil olmuş oldu.”
Yılmaz, yapay zeka çalışmaları için gereksinim duyulan teknik altyapıları geliştirmenin başka bir öncelikleri olduğunu, bu kapsamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen çeşitli çalışmaların bulunduğunu, ayrıyeten TÜBİTAK, ULAKBİM koordinasyonunda başta Avrupa Birliği olmak üzere teknik altyapılarda işbirliğine de gittiklerini kaydetti.
Yapay zeka konusunda milletlerarası arenada hem mevzuat geliştirmeye hem de teknik standart hazırlamaya yönelik ağır çalışmalar yürütüldüğünü, bu manada milletlerarası gündemi yakından takip ettiklerini ve misal nitelikte düzenlemelerin, kurumsal yapılanmaların gelişmesi için uğraş ettiklerini anlatan Yılmaz, yapay zeka konusunda yalnızca kamunun değil, özel dalın rekabetçi bir formda dünyada var olabilmeleri, şirketlerine kıymet katabilmeleri ve Türkiye’nin yapay zeka stratejilerine daha tesirli bir formda ulaşabilmesi için bu alana katkı vermesi gerektiğini söyledi.
